Bodrum Yazlığında Yasak Zevkler

23 yaşında, uzun boylu, yakışıklı sayılabilecek biriyim. Arkadaşım Tolga ile Bodrum’daki yazlıklarına gitmiştik. Evde sadece üçümüz kalıyorduk: ben, Tolga ve annesi Ayşe Teyze. Ayşe Teyze, 40’lı yaşlarında, uzun boylu, sarışın, çarpıcı güzellikte bir kadındı. Dolgun göğüsleri, pürüzsüz bacakları ve olgun vücudu, görenleri hayran bırakıyordu. Tatilimiz, sahilde tanıştığımız kızlarla eğlenerek geçiyordu. Gündüzleri plajda, geceleri barlarda vakit geçiriyorduk. Ancak, Ayşe Teyze’nin varlığı, içimde farklı bir heyecan uyandırmaya başlamıştı.

Bir gün sahilde dolaşırken, Ayşe Teyze ve arkadaşlarını gördüm. Küçük bir bikini giymişti; göğüsleri, neredeyse dışarı taşacak kadar dolgun ve diriydi. Bacakları, güneşin altında pürüzsüzce parlıyordu. O an içimde bir kıvılcım yandı. Hızla tuvalete gidip, onu düşünerek mastürbasyon yaptım. Zihnimde, onun olgun vücudunu hayal etmek, beni çıldırttı. Eve döndüğümüzde, Ayşe Teyze’nin evdeki rahat tavırları dikkatimi çekmeye başladı. Beyaz, dar bir tişört ve poposunu sımsıkı saran bir tayt giyiyordu. Göğüsleri tişörtün altında belirgin, kalçaları ise her adımda sallanıyordu. Bazen bulaşık yıkarken ya da bir şeyler almak için eğildiğinde, bilerek mi yaptığını düşündürecek kadar tahrik edici hareketler yapıyordu. Bacak bacak üstüne atıp otururken, gözlerimi ondan alamıyordum. Ama o, arkadaşımın annesiydi; bu düşünceler, içimde bir suçluluk hissi uyandırıyordu.

Birkaç gün sonra, Tolga’nın bütünleme sınavları için üç günlüğüne şehre dönmesi gerekti. Onu yolcu ettikten sonra, Ayşe Teyze ile evde baş başa kaldık. O gün plajda, onun yanına gittim. Yine o küçük bikinisiyle güneşleniyordu. Göğüsleri, bikiniden taşacak gibiydi; bacakları, güneş kremiyle parlıyordu. Ona bakarken, içimde bir arzu fırtınası koptu. Akşam, yemek için hazırlandık. Ayşe Teyze, siyah, dar bir elbise ve mini bir etek giymişti. Vücudunu saran kumaş, her kıvrımını vurguluyordu. Rakı masasında, baş başa muhabbet etmeye başladık. Rakılar içildikçe, sohbet daha samimi bir hal aldı. Ayşe Teyze, gülerek eski anılarından bahsediyor, gözlerimin içine bakıyordu. Ben ise onun güzelliğine ve rahat tavırlarına kapılmış, azgınlıktan yerinde duramıyordum.

Yemekten sonra, Ayşe Teyze arkadaşlarıyla buluşmak için dışarı çıktı. Ben de bir bara gidip içmeye karar verdim. Gece saat 2 gibi telefonum çaldı. Ayşe Teyze, “Çok içtim, arabayı kullanamam, gelip beni alır mısın?” dedi. Hemen bara gittim. Onu bulduğumda, gerçekten ayakta duramayacak kadar sarhoştu. Ben de birkaç kadeh içmiştim, ama hâlâ kendimdeydim. Arabaya binerken, eteği sıyrılmış, bacakları tamamen açılmıştı. Şarkı mırıldanarak, “Bu gece çok sarhoşum,” diyordu. Onun o hali, içimdeki son kontrol kırıntılarını da yok etti.

Eve vardığımızda, salonda koltuğa yığıldı. Bacakları iki yana açılmış, eteği beline kadar sıyrılmıştı. Gözleri yarı kapalı, uyuklar gibiydi. Yanına oturdum ve elimi bacaklarına koydum. Pürüzsüz teni, avucumda yanıyordu. Gözlerini açtı, bana baktı ve “Sen Tolga’nın arkadaşısın, bu olmaz,” dedi. Ama sesinde bir tereddüt vardı. İçkinin etkisiyle cesaretim artmıştı. “Geç artık bunları,” diyerek üzerine eğildim ve dudaklarına yapıştım. Önce direnir gibi oldu, ama sonra o da karşılık verdi. Öpüşürken, ellerim vücudunda geziniyordu. Elbiseyi sıyırdım, altında sadece siyah dantelli bir külot vardı. Göğüsleri, sutyen olmadan bile dimdikti.

Ayşe Teyze, “Beni sert becer,” diyerek yatağa uzandı ve bacaklarını ayırdı. O an, arkadaşımın annesi olduğunu unuttum. Azgın bir boğa gibi üzerine atladım. Sikimi amına dayadım ve tek bir hamlede içine girdim. Dar, sıcak ve ıslak amı, beni çıldırttı. “Sik beni, senin orospunum!” diye bağırmaya başladı. Her hareketimde, inlemeleri odayı doldurdu. Göğüslerini mıncıkladım, kalçalarına tokatlar attım. Acıyla karışık zevk inlemeleri, beni daha da azdırıyordu. Çok geçmeden, içime boşaldım. Ama o, hâlâ doymamıştı. Yatağa yığılırken, sikimi tekrar ağzına aldı ve emmeye başladı. Kısa sürede ağzına boşaldım, o ise her damlayı yuttu.

Tam yorgunluktan uyuklarken, Ayşe Teyze yataktan kalktı ve kapıya yöneldi. Birkaç dakika sonra, yanında 45 yaşlarında, komşuları Selma ile geri döndü. İkisi de çırılçıplaktı. Selma, esmer, dolgun göğüslü ve yuvarlak kalçalı, hâlâ çekici bir kadındı. “Bu gece bitmedi,” dedi Ayşe Teyze gülerek. Selma, yanıma geldi ve sikimi avuçladı. Ayşe Teyze, onun amını yalamaya başladı. Ben de Selma’nın göğüslerini emiyor, bir yandan da Ayşe Teyze’nin kalçalarını okşuyordum. Selma, “Hadi, sıra bende,” diyerek yatağa uzandı. Sikimi amına soktum, o sırada Ayşe Teyze, Selma’nın göğüslerini yalıyordu. Üçümüz, zevkin doruklarında kaybolmuştuk.

Gece boyunca, bir Ayşe Teyze’yi, bir Selma’yı siktim. Ayşe Teyze, “Götümü de sik,” diyerek diz çöktü. Onun dar göt deliğine girerken, Selma da altımda inliyordu. Sabaha kadar, defalarca boşaldık. Her biri, 40-50 yaşları arasında, gruptan beş evli kadın daha sonradan bu çılgın gecelere katıldı. Her biri, olgunluğun getirdiği azgınlıkla, beni ve birbirlerini tatmin etmek için sırayla yatağa giriyordu. Biri göğüslerimi emerken, diğeri sikimi yalıyordu; bir başkası, amını yüzüme dayıyordu. Bu yazlık, adeta bir zevk tapınağına dönüşmüştü.

Tolga döndüğünde, hiçbir şeyden haberi yoktu. Ayşe Teyze, bana göz kırparak, “Bu bizim sırrımız,” dedi. O yaz, hayatımın en çılgın, en yasak ve en zevkli anılarını biriktirdim. Ayşe Teyze ve arkadaşları, her fırsatta beni çağırıyordu. Ve ben, bu çağrıya her defasında koşa koşa gidiyordum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

İstanbul Escort